Kim bu Eli Cohen?
Kim bu Eli Cohen?
Pazarlığın orta yerinde Türkiye var.
Konusu ise bir İsrail casusu:
Adı: Eli Cohen...
* * *
10 Aralık günkü Jarusalem Post gazetesi, "İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a bir mesaj göndererek Eli Cohen'in kemiklerini geri istedi" diye yazdı.
Haberde İsrail tarafının bunu diplomatik yollardan değil, insani temaslarla yaptığı belirtiliyor, ama teması kimin yürüttüğü yazılmıyordu.
Dün, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül İsrail'e uçarken, İsrail gazetesi Haaretz'de yeni bir haber çıktı. Buna göre Tayyip Erdoğan, aralıktaki Şam ziyaretinde Esad'a İsrail'in bir mesajını iletmişti.
Bu mesaj, Eli Cohen'in naaşının iadesi istemiydi.
Gazeteye göre şimdi Gül, Esad'ın bu iadeye ilişkin şartlarını Katzav'a "fısıldayacak"tı. Gazete bu arabuluculuğun, İsrail-Suriye diyaloğu için önemli bir zemin teşkil edebileceğini de yazıyordu.
Cohen, Halep'ten göçmüş bir Yahudi ailenin çocuğu olarak İskenderiye'de doğdu. Atak bir gençti. 29 yaşındayken Mossad'dan iş istedi, ancak İsrail gizli servisi, bu zeki gencin, fazla risk alma kapasitesi taşıdığı gerekçesiyle başvurusunu reddetti.
1960'ta Ortadoğu'da sular ısınıp da Arap ülkelerinde çalışacak ajan ihtiyacı doğunca Mossad eski dosyalarda Cohen'in adına rastladı. Arapça konuşan ve Araba benzeyen bu Yahudi genç, ideal ajandı. İşe alındı. Yoğun bir eğitimden sonra kendisine yeni bir kimlik verildi:
Kemal Emin Taybet...
Arjantin'de iş yapacak Suriyeli işadamı kimliğiyle Buenos Aires'e uçarken nereye gittiğini eşi bile bilmiyordu. Kısa sürede oradaki elçilikle teması ilerletti ve yatırım yapmak üzere Suriye'ye davet edildi.
1962'de Şam'a yerleşti. Zengin bir işadamı olarak sosyeteye karıştı. Evinde partiler veriyor, üst düzey dostluklar ve aşk ilişkileri kuruyor, aldığı bilgileri de, odasındaki radyo vericisinden Mossad'a geçiyordu.
* * *
1963'te Baas iktidara gelince Cohen'in önü hepten açıldı. Tanıdıkları, üst düzey görevlere atanmıştı.
O yıl Suriye'nin, İsrail için hayati önem arz eden Ürdün Nehri'nin yatağını değiştirmeye hazırlandığını bildirdi. 1964'te İsrail bölgedeki bütün ekipmanı bombaladı.
Ardından Cohen, Suriye'nin egemenliğindeki Golan Tepelerini ziyaret etti. Sadece üst düzey askerlerin girebildiği bu bölgede fotoğraflar çekti. Hatta casusluk tarihine geçecek bir öneriyle Suriyelilere istihkam mevkilerini ağaçlarla kamufle etmelerini söyledi.
Bu sayede, 1967 savaşında ilkin ağaçlı bölgeleri bombalayan İsrail, Golan Tepelerini iki günde ele geçirdi.
Sızıntıyı fark eden Suriye, Sovyetler'den yardım istedi. Teknisyenler sızıntının adresini hemen buldu.
Eli Cohen, 1965 Ocak'ında telsiz başında yakalandı.
Sorguda konuşmadı. İadesi için yapılan girişimlere kulak asmayan Suriye, Mayıs 1965'te Cohen'i idam etti.
Cesedi, boynunda İsrail karşıtı bir yazıyla 6 saat Şam'ın en işlek meydanında asılı kaldı.
O günden sonra "Casusların Tanrısı" namıyla ünlenen Cohen, "Şam'daki Adamımız" kitabına ve "Impossible Spy" adlı TV filmine konu oldu.
Belki Cohen'in biyografisine eklenecek en ilginç bilgi, asılışının 40. yıldönümünde kemiklerinin iadesi için, Türkiye'de anti Siyonist sloganlarla iktidar olmuş bir hükümetin Şam'la Kudüs arasında pazarlık yapmakta oluşudur.
Yorumlar
Yorum Gönder