Dünyayı bekleyen 10 büyük tehlike!

Dünyayı bekleyen 10 büyük tehlike!
2077'ye kadar dünyanın karşı karşıya kalacağı tehlikeler araştırıldı...
İngiliz The Guardian gazetesi, gelecek 70 yıl içerisinde dünyanın ve insanoğlunun varlığını tehdit edebilecek 10 büyük tehlikeyi araştırdı.



EVRİM SAATİNİN SONU



Bilim adamları, doğadaki canlıların evrim saatini belirleyen telomer adlı DNA zincirlerinin kısalmasıyla, kanser, alzheimer gibi yaşlılığa bağlı hastalıkların da oluşma riskinin artığını kaydediyor.
Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 80.



İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ



Atmosferde biriken zararlı gazların yarattığı sera etkisiyle bu yüzyılın sonuna kadar dünya sıcaklığında yaklaşık 2 derecelik artış bekleniyor. Bu ısı artışı, gıda stokları üzerinde onarılamaz hasar yaratacak.
Olasılığı: Yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 60.



KARA DELİKLER



Bilim adamları, dünyanın bir kara delik tarafından yutulması olasılığını da göz ardı etmiyor.
Olasılığı: Çok düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 100.



KOZMİK PATLAMA



Samanyolundaki bir gezegenin patlamasıyla ortaya çıkacak gama ışınları, dünyada yeni bir buzul çağı başlatabilir.
Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 40.



METEOR ÇARPMASI



Çapı 1.5 kilometre büyüklüğünde bir meteor, birkaç milyon yılda bir dünyaya çarpıyor. Çarpışmanın küresel sonucuysa yeni bir buzul çağı.
Olasılığı: Orta
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 50.
NÜKLEER SAVAŞ



Uluslararası strateji uzmanlar, Soğuk Savaş'ın bitimiyle azalan nükleer savaş olasılığının bugün İsrail, Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore gibi nükleer silaha sahip ülkeler nedeniyle halen sürdüğünü belirtiyor.
Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 80.



AKILLI ROBOTLARIN HÂKİMİYETİ



Gelişen teknolojiyle 2050'ye kadar robotların insanlar gibi düşünmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Bunun sonucunda yaratıcıları üzerinde hâkimiyet kurma olasılıkları göz ardı edilmiyor.
Olasılığı: Yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 80.



SALGIN HASTALIKLAR



Son yüzyılda AIDS, SARS gibi salgın hastalıklarla mücadele eden insanoğlunun, daha kötü salgınlara maruz kalabileceği belirtiliyor. En yakın olasılık, Asya'yı vuran kuş gribi virüsünün tüm dünyaya yayılması.
Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: % 30.



SÜPER VOLKAN PATLAMASI



Süper volkanlar, 50 bin yılda bir faaliyete geçiyor. Yarattıkları yıkımsa, meteor çarpmasının yaklaşık 12 katı.
Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 70.



TERÖRİZM



Uzmanlara göre, terörist grupların, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarıyla saldırı düzenleme olasılığı her geçen gün artıyor.
Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: % 20.
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=278653 alınmışır


Yorumlar

Depremde nerede durmalı?

Adım Doug Copp.

Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslar arası Kurtarma Ekibi' nin kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır. Devamı için

Fıkralar

Kediler İçin Kara Bir Gün

1300'lerde Avrupa 'Kara Ölüm' olarak bilinen veba salgını ilk olarak 1300'lerde Çin'de ortaya çıktı.

Kurbanların şikâyetleri ağrılar, ateş ve bulantıyla başlıyordu. İnsanların dirseklerinde ve kasıklarında mor kabarıklıklar oluşuyor ve kısa sürede yumurta büyüklüğüne ulaşıp sertleşiyordu. Bu yumurtalar patladığında içinden pis kokulu siyah bir madde fışkırıyordu ancak bu rahatlama kurban için çok geç

oluyordu. Çünkü hasta beş gün içinde ölüyordu.

Bunun bilinen bir tedavisi yoktu ve alınan hiçbir önlem işe yaramıyordu. Seksen yıl içinde hastalık Çin nüfusunu üçte bir oranında azaltmıştı. İyi işleyen ticaret yolları aracılığıyla da salgın batıya doğru, Hindistan ve Ortadoğu'ya ilerliyor, her gün binlerce insanın ölümüne neden oluyordu. Hastalığa neyin sebep olduğu bulunamıyordu. 1347'de bozkır savaşçıları bir Ceneviz şehrini kuşatıp mancınıkla hastalıktan ölmüş cesetleri şehre fırlattılar.

Böylece şehrin çoğunluğu hastalığa yakalandı. Bu cesetler toplanıp yakıldı ve ardından da gömüldü ancak hastalığın yayılması engellenemedi. Şehir mahvolduğu için Cenevizliler Sicilya'ya geri döndü ve hastalığı orada da yaydılar. Hastalık, yeni ve kendisiyle ilgili hiç bilgisi olmayan bir nüfusa yayılacaktı. Sicilya üzerinden Avrupa ve Kuzey Amerika da hastalıkla tanıştı ve milyonlarca insan öldü.

Bu salgına hastanın derisinin son aşamalarda koyu mor bir renge dönmesinden dolayı "Kara Ölüm" adı verildi. Derinin bu renge dönüşmesi, soluma sorunları yüzünden kanda oksijenin azalmasından kaynaklanıyordu. Hastalık bir kere bedene girdikten sonra o günün hiçbir tıp tekniği tedavi edemiyordu. Kara ölüm şehirlerin tümünü darmadağın ederken Avrupa uygarlığının da paniğe kapılmasına yol açtı Doktorlar salgını durdurmanın yollarını aradılar. Hastalar evlerinde karantina altına alındılar ancak hastalık yine de bir orman yangını hızıyla yayıldı. Birçok insan kara ölümün, Tanrının onlara günahkar yaşamları yüzünden gönderdiği bir ceza olduğuna inandı. Tanrının öfkesini yatıştırmak için insanlar günah keçileri aramaya koyuldu.

Bazı dindarlar Tanrının öfkesini kendi üzerlerine çekip insanları kurtarmak için kendilerini kırbaçladı. Özellikle Brüksel ve Strasburg'da bazıları olanları Musevilerin varlığına bağladı.

Bu panik döneminde binlerce insan öldü. Salgının cadılar yüzünden ortaya çıktığı da söylendi. Zararsız erkek ve kadınlar evlerinden alınıp hastalığın yayılmasını önleme amacıyla yakıldı. Kedilerin ise parlayan gözleri ve geceleri dışarıda çok dolaşmaları yüzünden bu "cadıların" büyülü hayvanları olduğu düşünülüyordu. Binlerce kedi katledildi.

Aslında Avrupalılar kedileri öldürerek salgına karşı en birinci savunma hatlarını kaybetmiş oluyorlardı. Çünkü veba salgını, öteki adıyla Yersinia Pesüs yaygın bir fare biti tarafından taşınıyordu. Ortaçağda her yer fare doluydu.

Kanalizasyon ilkeldi. Caddeler insan dışkısı, çöp ve ölü hayvan artıklarıyla doluydu. Kara veba, hastalığı taşıyan bitlerin fareler yoluyla yayılması sonucu artmıştı.

Cenevizlileri Avrupa'ya geri getiren gemide insanlarla birlikte karaya çıkan fareler hastalığı taşımışlardı. Limanda yaşayan bir sürü kedi öldürülmemiş olsaydı fareleri yiyeceklerdi ve hastalık yayılmayacaktı. Ancak bu kemirgenler kontrolsüz kaldı ve getirdikleri hastalığı korumasız binlerce eve yaydı.

14. yüzyılda salgın hastalık Avrupa'da beş kez daha baş gösterdi. Salgın sona erdiğinde nüfusun üçte birinden fazlası ölmüştü. Kediler öldürülmemiş olsaydı ölüm oranı çok daha az olurdu.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'ye adnan menderes zamanında "marshall yardımı" ile el attık

Osmanlı Arşiv belgeleri

Rumeli hisarının yapılışı

Son padişah Vahdettin hain miydi

Hüseyin Nihâl Atsız'ın Topal Asker şiirini yazmasına sebep olan hadise: